su yalıtım malzemeleri
 
Su yalıtım malzemeleri oldukça çeşitlilik göstermektedir. Su yalıtım malzemelerini işlevlerine göre yüzeysel ve yapısal su yalıtım malzemeleri şeklinde gruplandırmak mümkündür. Yapısal ve yüzeysel su yalıtım malzemeleri de, kendi aralarında çeşitlilik göstermektedir.

Yüzeysel Su Yalıtımı Uygulamaları

Yapı yüzeyi ile suyun bulunduğu ortam arasında kesintisiz olarak yapılan su yalıtımında kullanılan malzemeler bu gruba girer. Yüzeysel su yalıtımı uygulamalarında kullanılan su yalıtım malzemeleri; sürme tip su yalıtım malzemeleri, bitüm esaslı su yalıtım örtüleri, plastik ve/veya kauçuk esaslı sentetik su yalıtım örtüleri olmak üzere 3 ana ürün grubunda incelenebilir.
 

Sürme Tipi Su Yalıtım Malzemeleri


Uygulanacak sahada malzeme, uygun karıştırıcılar ile karıştırılarak hazırlanır. Sürme tip su yalıtım malzemelerinin kullanıma hazır halde olan türleri de özel incelticiler ile inceltilerek kullanılır. Bu malzemeler yüzeye direkt mala, rulo, veya fırça ile sürülerek veya püskürterek uygulanır. Sıvı ve toz halde tedarik edilebilir. Toz haldeki malzemeler içeriklerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.

Çimento Esaslı Su Yalıtım Malzemeleri: Toz bileşeni çimento esaslı olup, tek bileşenlidir. Su ile karıştırılarak malzeme sürülebilir hale getirilir. İki bileşenli olan malzemeler ayrı paketler halindedir. Sıvı ve toz bileşenden oluşur. Çimento esaslı malzemeler uygulama şekline göre ikiye ayrılır: 

Beton malzemenin içerisinde var olan kimyasallar ile reaksiyona girerek kristal üretilmesiyle kristalize olan çimento esaslı malzemeler elde edilir. Bu kristaller betondaki kapiler (kılcal) boşlukları tıkayarak su yalıtımı sağlar. Yalıtım uygulaması yapılan yüzeyde dayanıklı ve esnek bir tabaka oluşturup iki aşamalı koruma sağlar. Uygulama, pozitif (dış) ya da negatif (içten) taraftan yapılabilir. Tek veya iki bileşenli tipleri mevcuttur. Beton veya beton benzeri yüzeylere kuvvetle yapışarak yüksek çatlak köprüleme (bağlama) sağlayan kristalize olmayan çimento esaslı malzemeler de sadece pozitif taraftan uygulanırlar. Negatif taraftan kullanıma uygun değillerdir. Rijit, yarı elastik ve tam elastik tipleri vardır.

Bitüm Esaslı Malzemeler: Bir veya iki bileşenli tipleri vardır. Bir bileşenin bitüm olması gerekir. Kullanıma hazır tek bileşenli tipleri mevcuttur. İki bileşenli tiplerinde ise ikinci bileşen priz hızlandırıcı ve sertleştirici olarak karışıma katılır. Mala, fırça ile sürülerek veya özel teçhizat ile püskürtülerek sadece suyun geldiği dış (pozitif) taraftan uygulanırlar. Temel ve toprak ile temas halindeki perde duvarlarının yalıtımı ve bohçalama yapılırken bitüm örtülere astar olarak yapılan uygulamalar başlıca kullanım alanlarıdır.

Likit Haldeki Bitüm Esaslı Malzemeler: Normal sıcaklıkta akıcı halde olan asfaltlardır. Kendi aralarında üçe ayrılırlar:

Asfalt Solüsyonları: Bitümlü malzemenin seyreltilip sıvı hale gelmesiyle elde edilir. Astar amaçlı ve soğuk olarak uygulanır. Astar; sıva, beton, gaz beton, şap, çimento yonga levhalar üzerine, ahşap ve metal yüzeyler uygulanır. Asfalt solüsyonlar, toprak altında kalan metal yüzeylerin korozyona karşı korumak içinde kullanılır.. Bu uygulama için 1 m³ suya 1 kg konularak karışım hazırlanır. Yalıtım yapılacak yüzeye 3 kat sürülür. Betonarme yüzeylerin sülfatlı zeminlerdeki korunumu içinse aynı şekilde karışım hazırlanarak uygulama yapılır.

Asfalt Emülsiyonları: Soğuk olarak ve su ile seyreltilip kullanılırlar. Beton ve gaz beton yüzeylerde astar olarak sürülürler. Metal yüzeylere asfalt emülsiyonlar sürülemez.

Kreozot: Metal ve ahşap yüzeylerde zift esaslı malzemeler ile su yalıtımı yapılacaksa astar olarak kreozot kullanılır. Kreozot, solüsyon tipinde bir malzemedir. Kahve siyah renkli yakıcı kokulu bir sıvıdır. Kömürden elde edilen ham katranın 2350 °C de kaynatılmasından elde edilir.

Pasta Halindeki Kauçuk/Bitüm Esaslı Malzemeler: Malzeme bir bileşenli veya iki bileşenlidir. İki bileşenli olduğunda ikinci bileşen priz hızlandırıcı ve sertleştirici olarak karışıma eklenir. Uygulanacak alan kuru ya da hafifi nemli olmalıdır. Beton, sıva, şap, metal, tahta, gaz beton vb. yüzeyler üzerinde de oldukça etkilidir. Esnek olmaları nedeni ile uygulamaları kolaydır. Bu sayede, mekanik darbelere karşı direnç gösterip, bina hareketlerini tolere ederler. Taşıyıcılı olarak da uygulanabilir. Bunun yanında toprak altında balkon, bahçe, teras, ıslak hacimlerde, eski bitümlü membran yüzeylerde, yatayda ve düşeylerde uygulanması olumlu sonuç verir.

Poliüretan Esaslı Malzemeler: Binalarda pozitif taraftan temel yalıtımında, otopark çatı teras, ve bahçe yalıtımlarında kullanılır. Beton yüzeye sürülerek uygulanır. Kürlerini tamamladıktan sonra bir süre elastik kalır. Bu tür malzemeler % 400‟lere varan oranlarda elastiktir ve çatlak köprüleme özelliğine sahiptirler. Tek veya çift bileşenli, UV (ultra viyole) ışınlarına dayanıklı ve dayanıksız olan tipleri vardır. Poliüretan esaslı sürme malzemelerin kullanılmadan önce yüzeye astar sürülmesi gereklidir.

Akrilik Esaslı Malzemeler: Akrilik esaslı bir malzemedir. Beton yüzeye sürülerek veya püskürtülerek uygulanır. Su ile seyreltilerek kullanılır. Bir kat astar üzerine en az üç kat, gerekirse de taşıyıcı takviyeli uygulama yapılır. Bu malzemenin UV ışınlarına dayanıklı olan ve olmayan türleri vardır. Teras, ıslak hacim gibi yerlerin su yalıtımında kullanılır. Eğer yüzey çok çatlaklı ise taşıyıcı takviyesi ile uygulanması önerilir. Akrilik malzemeler kürünü tamamladıktan sonra daima elastik kalır.
 

Serme Tip Su Yalıtım Malzemeler


Astar sürülen yüzeylere serilip genellikle şalümo tekniği yapıştırılarak uygulanır. Yatay ve düşey yüzeylere rahatlıkla uygulanabilen son derece ekonomik su yalıtım malzemeleridir. Serme tip malzemeler, bitümlü su yalıtım örtüleri ve Plastik veya kauçuk esaslı su yalıtım örtüleri olmak üzere iki çeşittir.

Bitümlü Su Yalıtım Örtüleri: Bir taşıyıcının alt ve üst yüzeyinin fabrika ortamında homojen olarak bitümle kaplanması ile bitümlü su yalıtım örtüleri oluşur. Yarı katı veya sıvı haldeki bitümün standart kalınlıkta uygulanması için taşıyıcı kullanılır. Kullanılan taşıyıcının bir başka görevi de su yalıtım örtülerine çekme dayanımı, esneklik vb. fiziksel özellikler kazandırmaktır. Taşıyıcı katman olarak genellikle cam tülü, cam dokuma veya polyester keçe kullanılabilir. Okside bitümlü örtülerin ülkemizde kullanımı azdır. Çatıda ve ya temelde kullanılıyorsa en az üç kat yapılmalıdır. Her katta m²‟ye 2,00kg. sıcak asfalt ile yapıştırılırlar. Polimer bitüm ile taşıyıcının belli kalınlıklarda kaplanması ile elde edilen polimer bitümlü örtüler ise fabrika ortamında 2, 3 ve 4 mm kalınlıklarda, 1m eninde 10m boyunda rulolar halinde üretilirler. Bu örtüler binaların temel ve çatılarında en az iki kat olmak üzere şalümö alevi kullanılarak uygulanırlar.

Plastik veya Kauçuk Esaslı Su Yalıtım Örtüleri: İlgili standartlarda öngörülen fiziksel ve kimyasal özelliklerde, kauçuk veya plastik hammaddelerinden üretilir. Taşıyıcılı ve taşıyıcısız olarak üretilen tipleri vardır. Genellikle bu sentetik örtülerin bir yüzleri ultraviyole ışınlarına karşı dayanıklı olarak üretilir. Kalınlıkları 1.2 – 2 mm arasında değişir. Bu örtüler tek kat olarak uygulanır. Mekanik tespitle veya sıcak hava kaynağı ile uygulanabilir. Genel olarak kullanım alanları; temeller, çatılar, su depoları, göletler, yüzme havuzları, tüneller, çöp depolama sahaları, su arıtma tesisleri vb. olarak sıralanabilir. Değişik renklerde ve yüzey biçimlerinde üretim yapılabilmektedir.

Yapısal Su Yalıtım

Genellikle betonarme yapılarda betonun imalatında, imalat kolaylığı sağlamak, daha kaliteli beton elde etmek ve su geçirimsizliği sağlamak amacıyla kullanılır. Toz ya da sıvı halde kullanılır. Yapıya su girişini engeller ve suyun zararlı etkilerini azaltıcı özellikleri vardır. Betonun içerisindeki su/çimento oranını düşürmek, beton içerisindeki kılcal boşlukları azaltmak, beton içerisindeki kapiler boşlukların tıkamak vb. fonksiyonları vardır. Beton katkıları ve derz malzemeleri bu gruba girer.

Beton Katkıları: Karıştırma esnasında yeni hazırlanmış veya sertleşmemiş haldeki betona belli oranda(çimento dozajının %5‟ini geçmeyecek şekilde) eklenen kimyasallardır. Bu katkı malzemelerinin; priz geciktirici, priz hızlandırıcı, su azaltıcı, hava sürükleyici, don etkisine karşı koyucu, mukavemet hızlandırıcı, su geçirimsizlik temini vb. görevleri vardır. Genleşerek aktif su kaçaklarını tıkayan sıva ve tıkaç malzemeleri ise şok prizli olup. suyla karıştırılarak kullanılırlar. Basınçlı şekilde gelen veya çatlak, boşluk ve deliklerden sızan suların acil olarak durdurulması gerektiğinde kullanılan malzemelerdir. Su yalıtım uygulamalarına engel olacak şekilde su girişlerini geçici bir süre tıkayarak uygulama için zaman kazandırırlar.

Derz Malzemeleri: Betonarme imalatlarda yatay ve düşey betonarme elemanlar ayrı kalıplara dökülerek ayrı zamanlarda imal edilirler. Farklı zamanlarda dökülen yatay ve düşey betonarme elemanlar arasında boşluklar meydana gelir. Bu boşluklara “yapısal derz” denir. Betonun bütünlüğünün genleşme sonucu bozulmaması için yatay elemanlar ayrı dökülür. Yatay elemanlar arasında kalan boşluğa ise “genleşme derzi” denir. Yapılara suyun girebileceği en hassas bölgelerden biri de bu derzlerdir. Bu bölgelerden yapıya su girişini engellemek için derz malzemeleri kullanılır. Bu malzemeler; betona iç taraftan veya dış yüzeyinden uygulanabilir.
 

Eğimli Çatılarda Kullanılan Yalıtım Ürünleri


Çatı ömrü ve dayanıklılığı bakımından en büyük tehdit sudur. Çatı kesitine giren su; çatıların taşıyıcı bölümlerindeki ürünleri korozyona uğratarak veya çürüterek, kesitlerin azalmasına ve yük taşıma kapasitesinin büyük oranda düşmesine neden olmaktadır. Öte yandan, çatı ürünleri içine giren su, soğuk mevsimlerde donarak, sıcak mevsimlerde ise buharlaşarak ürünlerin bozulmasına ve çatlakların oluşmasına yol açmaktadır. Ayrıca su, çatılarda insan sağlığı bakımından zararlı küf, mantar gibi organik maddelerin oluşumuna da neden olmaktadır.

Suyun çatılar üzerindeki en büyük etkisi çatı ömrü ve güvenliğiyle ilgilidir. “Bu durum su yalıtımının yaşamsal bir önemi olduğunu ortaya koymaktadır”. Bu amaçla çatıların sudan korunması gerekliliği, tasarım aşamasında ele alınmalı, çatıda hangi tür ürünlerin kullanılacağı ve çatı sisteminin ne olacağı bu aşamada belirlenmelidir. Çatının uygulanması sırasında da belirlenen sisteme uyularak çatının yapımı gerçekleştirilmelidir.

Yapının kullanılmaya başlanmasından sonra çatıda yalıtım kaynaklı ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunun giderilmesi çalışmaları her zaman iyi sonuçlar verememektedir. Yapılan bu onarımlar, kullanım giderlerinin artmasına ve yapılan uygulamanın yetersizliğine neden olabileceği gibi, çatının yararlılık süresinin kısalmasına ve hizmet dışı kalmasına da neden olabilmektedir.

Çatının kullanım aşamasında bu tür sorunların ortaya çıkmasını önlemek için tasarım aşamasında her türlü çevresel veri göz önünde bulundurulmalı ve detay çözümleri doğru yapılmalı, uygulama aşamasında ise bu ürünlerin doğru ve eksiksiz uygulanmasına dikkat edilmelidir. Seçilen ürünlerin özellikleri, güvenilirliği, ekonomikliği ve uzun ömürlü olması da unutulmaması gereken diğer ölçütler olmalıdır.

Çatıda hangi tür su yalıtım ürününün kullanılması gerektiği, çatının taşıyıcı sistemine, eğimine ve çatıda kullanılacak çatı örtü türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Eğimli çatılarda kullanılan su yalıtım ürünlerini nitelikleri bakımından üç grupta toplamak mümkündür. Bunlar;
 
  • Bitüm esaslı ürünler, 
  • Polimer bitüm esaslı ürünler, 
  • Plastik esaslı ürünler olarak sıralanabilmektedir

Ayrıca bu sınıflandırmanın dışında yer alan özel su yalıtım profilleri de bulunmaktadır.

Bitüm Esaslı Ürünler

Geçmişten günümüze kadar en çok kullanılan ve bilinen en eski su yalıtım ürünü olan bitüm, ham petrolün damıtılmasından elde edilen, yüksek yapışma özelliğine sahip yüksek moleküllü bir hidrokarbonlar karışımıdır. Parlak siyah ve katı görünümlü olup, su ve elektriği geçirmeyen, yapıştırıcı ve yalıtıcı özelliklere sahiptir.

Bitümler, doğada tabii olarak bitüm kayaları ve bitüm gölleri şeklinde bulunabildiği gibi, ham petrolün damıtılmasından ve kömür katranından da elde edilebilmektedir.

Bitüm, çok iyi bir su geçirmez ürün olmasına karşın termoplastik özellik göstermektedir. Sıcaklık etkisiyle katı halden sıvı hale dönüşmekte ve mekanik özelliklerinde de belirgin bir azalma olmaktadır. Bu nedenle bitüm ile yapılan uygulamalarda zamanla çatlama, akma gibi sorunların ortaya çıkması, bunların taşıyıcılar ile desteklenmesini gerektirmiştir. Yalıtım ürünlerinin gelişim süreci içinde bitüm ile taşıyıcının ayrı katlar halinde üst üste uygulandığı bilinmektedir. Zamanla taşıyıcı ile birleştirilen yalıtım ürünleri de üst üste yapıştırılarak hem yalıtımın uygulaması daha kontrollü hale getirilmiş hem de yapıdaki hareketler karşılanmıştır. Armatürlü (taşıyıcılı) yalıtım ürünleri de denilen bu türde, ürünler bitümlenmiş olarak kullanılmaktadır.

Bitümlü ürünler taşıyıcılarına göre organik taşıyıcılı ve inorganik taşıyıcılı bitümlü ürünler olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.

Organik taşıyıcılı bitümlü ürünler; bitkisel ve hayvansal esaslı olan yalıtım ürünleridir. Jüt kanaviçe (TS 107), pamuklu dokuma (TS 109), karton (TS 114) ve hayvan kılından mamul keçeler bu gruba girmektedir.

Bu gruptaki taşıyıcıların ısıl genleşmeleri sınırlıdır ve taşıyıcı ürünün içerdiği nem, geçirimsiz tabaka için olumsuz bir durumdur. Bu tür taşıyıcılar, bitüm malzemenin kuruma olayını hızlandırmaktadır. Nem nedeniyle oluşabilecek mikroorganizmalar ürünlerin bozulmasına yol açmaktadır. Ayrıca nem miktarındaki değişimler bitümlü ürünün uzayıp kısalmasına ve hasar görmesine neden olmaktadır. UV ışınları da organik ürünlerde bozulmalara yol açan diğer olumsuzluklardır.

İnorganik taşıyıcılı bitümlü ürünler; lifli yapı gösteren taşıyıcıları olan yalıtım ürünleridir. Taşıyıcıların yapısal karakterleri nedeniyle bitüme doyurulmadan, çok kademeli olarak gerçekleştirilen bitümle kaplama işlemlerinin sonunda hazırlanırlar. Bu taşıyıcı grubuna cam tülü (TS 191), cam dokuma (TS 2988), polyester keçe ve polietilen gövde taşıyıcılar girmektedir.

İnorganik taşıyıcılar yapısal özellikleri sebebiyle kimyasal ve fiziksel etkilere karşı oldukça dayanıklıdır. Mikroorganizma ve ultraviyole ışınlarından etkilenmez, bitümün yağ kaybedip, kurumasına neden olmazlar. Nem miktarındaki değişimler ile boyut değişikliği meydana gelmez, organik taşıyıcılı bitümlü ürünlerde olduğu gibi çekme dayanımını büyük ölçüde değiştirmezler.

Bitümlü yalıtım ürünlerinde kullanılan taşıyıcıların belirli özelliklere sahip olması gereklidir. Bu özellikler;
 
  • Bünyesine bitüm alma özelliğine sahip olması, 
  • Bitümün veya kendi bünyesinin bozulmasına sebep olacak fiziksel ve kimyasal olaylara karşı dayanıklılık gösterebilmesi, 
  • Bünyesinde su ve nem bulundurmaması, 
  • Mikroorganizmalardan etkilenmemesi, 
  • Uygulama sırasında gereken çekme dayanımına sahip olabilmesi, 
  • Sıcaklık karşısındaki genleşme özelliği diğer çatı ürünlerinin genleşmesiyle uyum gösterebilmesi, 
  • Sıcak bitüm uygulamalarında kavrulmaması şeklinde sıralanabilmektedir.

Bitümlü su yalıtım ürünlerini taşıyıcılarından başka bitüm türüne göre de sınıflandırmak mümkündür. Bitüm türlerine göre bitümlü ürünler; 

a) Penetrasyon bitümleri, 
b) Okside bitümler, 
c) Polimer bitümler olmak üzere üç grupta toplanmaktadır.

Penetrasyon Bitümleri: Penetrasyon bitümler, petrolün rafinesi sonucu elde edilen bitümlerdir ve penetrasyon değerleriyle belirlenirler. Belirli bir ağırlığı olan standart bir iğnenin 25 °C sıcaklıkta ve 100 gr yük altında, 5 saniyede bitümün içine batma miktarı milimetrenin onda biri cinsinden o malzemenin penetrasyon değerini vermektedir. Penetrasyonu az olan bitümler yüksek ısılarda, penetrasyonu yüksek olan bitümler ise düşük ısılarda yumuşamaktadır. Penetrasyon bitümleri genellikle su yalıtım ürünlerinin yapışma yüzeyinin hazırlanmasında kullanılan astarların üretiminde ve karton taşıyıcılı su yalıtım ürünlerinde kullanılmaktadır.

Okside Bitümler: Okside bitümler, bitümün özel kulelerde ısıtılarak ve içinden hava geçirilerek özelliklerinin değiştirilmesi sonucu elde edilen bitümlerdir. Özellikleri penetrasyon bitümlerden üstündür. Sıcaklık değişimlerine karşı duyarlılığı az ve penterasyon noktaları düşük olan bu ürünlerin yumuşama noktaları, 80- 115 ˚C arasındadır. Bu nedenle de çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptirler. Okside bitümler, TS 2191, TS 2988 ve TS 2989 standartlarına göre üretilmektedir. Kat başına metrekareye 2 kg olacak şekilde, çok katlı örtü sistemlerinde sıcak yapıştırma bitümü olarak veya karton ve cam tülü taşıyıcılı su yalıtım ürünlerinin üretiminde kullanılmaktadır.

Polimer Bitümler: Bitüm türlerine göre bitümlerin alt sınıfını oluşturan polimer bitümler su yalıtım ürünlerinin de alt grubunu oluşturduğu için bu ürünler hakkında daha sonra bilgi verilecektir. Eğimli çatılarda kullanılan bitüm esaslı su yalıtım ürünleri, eğimli çatı yüzeyine uygulama biçimlerine göre örtü biçiminde sererek veya yapıştırarak uygulanan su yalıtım ürünlerinden oluşmaktadır. Eğimli çatılarda örtü biçiminde sererek uygulanan su yalıtım ürünlerinin, çatı yüzeyine serilmesi normal örtme, sargı örtüsü ve fırtına örtüsü olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleştirilmektedir.

Normal örtme; farklı türlere sahip iki veya üç kat örtünün kullanılması halinde uygulanmaktadır. Bu uygulamada örtüler kat adedine göre 50 cm (iki katlı yalıtım) veya 66+33 cm’lik (üç katlı yalıtım) kattan kata kaydırma ile geçiş yapılmaktadır.

Sargı örtüsü; aynı türlere sahip iki veya üç kat örtünün kullanılması halinde uygulanmaktadır. Bu yöntemde tek bir uygulama ile 52 cm’lik bindirme (iki katlı yalıtım) veya 33+68 cm’lik bindirme (üç katlı yalıtım) gerçekleştirilmektedir.

Fırtına örtüsü; çok rüzgârlı bölgelerde çatı örtüleri normal yapıştırmaya ek olarak rüzgâr yüklerine karşı da takviye edilirler. Yapıştırılarak uygulanan örtülerin mekanik tespit ürünleri ile de güvenliğe alınması şeklinde gerçekleştirilen bu uygulamada genellikle ilk yalıtım katmanı üzerine çivi çakılmakta ve çiviler arasına tel dolanmaktadır.

Eğimli çatılarda sererek uygulanan su yalıtım ürünlerinin başarıya ulaşabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı ölçütler bulunmaktadır. Bunları aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür. 

Uygulamalar genelde yağışsız havalarda ve kuru zeminlerde yapılmalıdır. Mevsim koşullarının uygun olmaması durumunda gerekli önlemler alınarak aranan koşullar oluşturulmalıdır. Beton yüzeyi düzgün olmalı, yüzey kirden, tozdan, yağ ve mazot lekelerinden temizlenmiş olmalıdır. Tercihen yüzey basınçlı su veya hava ile temizlenmelidir. Islak yüzeylerde uygulama yapılmamalıdır. Amaca uygun bitümler seçilmelidir. Su yalıtım örtülerinin enine bindirmeleri en az 10 cm, boyuna bindirmeleri ise, en az 15 cm olmalıdır. Birden çok kat uygulamasında, ürünler ikinci kat genişliğin 1/3’ü veya 1/2’si kadar şaşırtılarak her kat ayrı olarak uygulanmalı veya birkaç katın bir arada döşendiği serimler seçilmelidir. Ek yerindeki mineral kaplı yüzey şalümo alevi ile ısıtılıp, mineral üstüne mala sürülerek minerallerin bitüm içerisine gömülmesi sağlandıktan sonra ek yeri yapıştırması yapılmalıdır. Tüm örtü katmanları aynı yönde açılmalıdır. Birinci kat örtülerin enlemesine olan ek yerleri, şaşırtmalı olarak yapılmalı, üste gelecek olan ikinci kat örtülerde, birinci kat örtünün boyuna ve enine ek yerleri ortalanmalıdır. Çatılarda su yalıtım örtüleri, eğimin en düşük olduğu noktalardan (su iniş noktaları, dere ağızları gibi) eğime dik olarak serilmelidirler. Mevcut bitümlü örtü üzerine uygulama yapılacaksa örtü yüzeyindeki hava kabarcıklarının açılıp içinin kurutulması ve karbonize olmuş yüzeyin temizlenmesi gereklidir. 

Eğimli çatılarda kullanılan ve örtü biçiminde yapıştırılarak uygulanan, bitümlü su yalıtım ürünleri ise, çatı yüzeyine noktasal, şeritsel ve tam yapıştırma olmak üzere üç farklı şekilde uygulanmaktadır.

Noktasal yapıştırma; eğimi % 40’ı geçmeyen eğimli çatılarda uygulanmaktadır. Bu uygulamalarda, su yalıtım ürünü belirli noktalardan alttaki yüzeye yapıştırılır. Bu teknik ile yalıtım ürünüyle çatı yüzeyi arasındaki havanın dolaşımına izin verilmekte, bölgesel olarak oluşabilecek kabarmaların da önüne geçilmektedir. Yapışma noktaları su yalıtım ürününe ve çatı yüzeyine bağlıdır. Ayrıca yapıştırılacak alan toplam su yalıtım ürünü alanının % 50’sinden az olmamalıdır. Kenar hatlarda su yalıtımının sağlıklı olabilmesi için en az 1 m eninde tam yapışma uygulanmalıdır.

Şeritsel yapıştırma; noktasal yapıştırmada olduğu gibi eğimi % 40’ı geçmeyen çatılarda uygulanmaktadır. Su yalıtım örtüsünün örtü eni boyunca 10 cm'lik bir yapıştırılmış bir yapıştırılmamış şeritler halinde alttaki tabakaya yapıştırılması şeklinde gerçekleşmektedir.

Tam yapıştırma; eğimi % 40’dan fazla olan eğimli çatılarda uygulanmaktadır. Su yalıtım ürününün üst bölümleri, düşeyde veya çok eğimli yüzeylerde etek (flashing) olarak adlandırılan metal baskı çıtaları ile sabitlenmekte ve baskı çıtasının üzeri derz dolgu macunu ile doldurulmaktadır.

Bitümlü ürünün taşıyıcısı veya bitüm türü ne olursa olsun bu yalıtım ürünlerinin yapıştırma yöntemiyle uygulanmalarının da başarıya ulaşabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı ölçütler bulunmaktadır. Bunları;

Serilerek uygulanan su yalıtım ürünlerinde olduğu gibi yalıtım yapılacak olan yüzeyin düzgün ve temiz olması. Yalıtım için hazırlanan yüzeyde iyi bir yapışmanın sağlanabilmesi için bitüm esaslı astar uygulamasının önceden yapılmış olması. Yapıştırıcı bitümlerin uygulama anındaki sıcaklığının özenle kontrol edilmesi ve bitümün özelliğini kaybetmemesi için sıcaklık kontrollü kapalı kazanlarda saklanması şeklinde sıralamak mümkündür.

Polimer Bitüm Esaslı Ürünler

Polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünleri, TS 11758-1’e göre üretilen, taşıyıcının polimer bitüm ile belirli kalınlıklarda kaplanmasıyla elde edilen ve belirli fiziksel ve kimyasal özellikleri olan su yalıtım ürünleridir.

Bitümün niteliğindeki sınırlamalardan dolayı yapısına bazı katkı ürünleri ilave edilerek oluşturulan polimer bitümler, su yalıtım ürünlerinde, bitümlü yapıştırıcı ve derz dolgu mastiklerinde kullanım alanı bulmaktadır. Bitümün içinde yüksek sıcaklıkta eriyen ve daha düşük sıcaklıkta şekil alan polimerler, elastiklikleri nedeniyle çokça tercih edilmektedirler.

Polimer bitümlü su yalıtım ürünleri esas olarak polimer bitümlü karışım, taşıyıcı ve yüzey kaplaması olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Su yalıtım ürününü oluşturan bu üç bölümün fiziksel özellikleri bir araya gelerek, ürün bütününün genel fiziksel özelliklerini de belirlemektedir.

Taşıyıcılar su yalıtım ürününe dayanım sağlamakla birlikte, bitümün yüksek ısılardaki akışkanlığını da önlemekte ve ürüne su yalıtım ürününe şeklinin verilmesinde esas teşkil etmektedir. Polimer bitümlü su yalıtım ürünlerinde cam tülü, cam dokuma, polyester keçe ve polietilen gövdeli taşıyıcı tipleri kullanılmaktadır.

Polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünleri katkı olarak kullanılan polimer malzemenin kökenine göre elastomerik (SBS katkılı) bitümler ve plastomerik (APP katkılı) bitümler olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.

Elastomerik (SBS katkılı) Polimer Bitümler: Elastomerik polimer bitümler, inorganik taşıyıcılı, SBS ve diğer termoplastik ürünlerle iyileştirilmiş elostomerik polimer bitüm kaplı, alt ve üst yüzeyi eriyebilen film örtülü, şalümo alevi veya sıcak asfalt tekniği ile uygulamaya yönelik su yalıtım ürünleridir. İçeriğindeki SBS (Stryene Butadiene Stryene) sebebiyle “elastomerik bitümler” olarak adlandırılmaktadır.

SBS ile iyileştirilmiş bitümde, bitümün geleneksel özellikleri iyileştirilmekte, uzaması büyük oranda artırılmaktadır. Düşük sıcaklık esnekliğini de artırarak bitümün daha düşük sıcaklıklara kadar dayanabilmesi sağlanabilmektedir. SBS ile iyileştirilen bitümlü ürünler – 30 ile + 120 ˚C sıcaklıkları arasında kullanım olanağına sahiptirler

Taşıyıcı olarak kullanılan polyester keçe veya cam tülü sayesinde yüksek çekme-kopma dayanımına sahiptirler ve ürün üzerindeki ince kum kaplama her türlü yüzey ve kaplama ürününe mükemmel dayanım sağlarlar. Arduaz kaplı su yalıtım ürünleri ayrıca koruyucu tabaka gerektirmediği için bu tip ürünler güneşin zararlı UV ışınlarına karşı da dayanıklıdır. Nemden, bakteriden etkilenmezler ve çürümezler, her türlü iklim bölgesinde uygulanabilirler.

Elastomerik polimer bitümlü ürünler, elastikiyetinin yüksek olması istenen hareketli yapılarda, teras ve eğimli çatılarda, tüm yapıların su ve buhar yalıtım detaylarında kolayca uygulanabilmektedir.

Plastomerik (APP katkılı) Polimer Bitümler: Plastomerik polimer bitümler, inorganik taşıyıcılı, APP ve diğer termoplastiklerle iyileştirilmiş polimer bitüm kaplı, alt ve üst yüzeyi eriyebilen, şalümo alevi ile uygulamaya yönelik su yalıtım ürünleridir. İçeriğindeki APP (Atactic Polipropilen) sebebiyle “plastomerik bitümler” olarak adlandırılmaktadır.

Plastomerik polimer bitümler, taşıyıcı olarak kullanılan polyester keçe veya cam tülü sayesinde yüksek çekme-kopma dayanımına sahiptirler, nemden ve bakterilerden etkilenmezler. APP katkı ile bitümün mor ötesi ışınımlara karşı dayanıklılığı artmakta, -10 ˚C’ye kadar düşük sıcaklıklarda esnekliğini korumaktadır. Öte yandan, yağların kaçışını engellemekte, az da olsa örtünün uzamasını artırmaktadır. Düşük sıcaklık esnekliği – 15 ˚C’ye kadar dayanıklı olması gereken ürün + 10 ˚C’de kırılgan duruma gelebilmektedir. Bünyesindeki APP ve polimer bitüm nedeniyle her türlü iklim bölgesinde özellikle de ılıman iklim bölgelerindeki tüm yapıların su ve buhar yalıtım detaylarında kullanılabilmektedir. APP ve SBS esaslı bitümlü su yalıtım ürünlerinin kalınlıkları 2 ile 5 mm arasında değişkenlik göstermektedir. 

Eğimli çatılarda polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünleriyle yapılan su yalıtım uygulamalarında da, bitüm esaslı su yalıtım ürünlerinde olduğu gibi yüzey hazırlığının yapılmış olması ve uygulama sırasındaki yapıştırma kurallarına dikkat edilmesi büyük önem taşımaktadır. Polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünlerinden elastomerik bitümlü ürünler sıcak asfalt veya şalümo yöntemiyle yapıştırılırken, plastomerik bitümlü ürünler sadece şalümo yöntemiyle yapıştırılmaktadır. Bitüm esaslı su yalıtım ürünlerinin uygulanmasında olduğu gibi, yüzey düzgün ve temiz hale getirilip, astarlandıktan sonra polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünleri birbiri üzerine 10 cm bindirme yapacak şekilde açılarak düzeltilir. Daha sonra su yalıtım ürünleri geri sarılır ve LPG gazı ile çalışan şalümo yardımıyla örtünün yüzeyindeki bitümün eriyerek yapışma kıvamına gelmesi sağlanır. Yine bitüm esaslı su yalıtım ürünlerinde olduğu gibi polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünlerinin çatı yüzeyine yapıştırılması noktasal, şeritsel veya tam yapıştırma yöntemleriyle gerçekleştirilmektedir.

Polimer bitüm esaslı su yalıtım ürünlerinde de, ikinci kat örtü, birinci katın ek yerlerini ortalayarak aynı yönde ve eğime dik olarak yapıştırılmalıdır. Mineralli örtülerde boyuna yapıştırmaların ek yerleri ise 15 cm olmalıdır. Tüm örtü katmanları aynı yönde açılmalı, örtülerin serilmesi eğimin en düşük olduğu oluk, dere, saçak gibi noktalardan en yüksek olduğu mahya noktasına doğru gerçekleştirilmelidir.
 
Plastik Esaslı Su Yalıtım Ürünleri

Plastik esaslı ürünler, endüstri artıklarının değerlendirilmesi ve bulunamayan bir maddenin yerini tutabilecek yeni bir malzeme üretmek amacı ile yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Yüksek polimerler ve makro moleküller olarak da tanımlanabilen plastik ürünler, yüksek molekül ağırlığı olan organik maddelerden oluşan, sıcaklık ve basınç altında, sentetik veya organik maddelerin yapı değişikliğine uğratılmasıyla meydana getirilen en son hali katı ve istenilen biçimlerde elde edilebilen yapay ürünlerdir.

Plastik ürünün su geçirimsizlik özelliğinin ve uygulama kolaylığının yanı sıra hafifliği, boyutsal kararlılığı, yaşlanmaya karşı dayanımı, kaynakla birleştirilebilmeleri, ısı ve mekanik etkilere dayanımı gibi nedenlerle çatılarda geniş bir kullanım alanına sahiptir. Öte yandan, plastik esaslı su yalıtım ürünleri, ultraviyole ve ozondan etkilenmez, eskimez, çürümez, yüksek kimyasal dayanıklılık gösterirler. Ancak ısı karşısında dayanıklılıkları sınırlı olduğundan 100 ˚C’nin üzerinde yapıları kimyasal olarak çözülmeye başlar ve benzin, mazot, benzol gibi maddelere karşı da dayanıklı değildir.

Polietilen (PE) Esaslı Plastik Ürünler: Polietilen esaslı plastik ürünler, genel olarak plastik ürünlerin tüm özelliklerine sahiptir. Bu tür ürünlerin ömrü çok uzundur. Solventler dışında birçok organik malzemelerle eriyiklere, kimyasal dayanımları mükemmeldir. Suya, gaza ve mikroorganizmalara karşı dayanıklıdır ve darbelere karşı dayanım gösterir. Ancak oldukça düşük sıcaklıklarda yumuşamaya başlayarak mekanik özelliklerini kaybederler. Bu nedenle 60 ˚C’nin üzerindeki sıcaklıklarda kullanılmamalıdır. PE esaslı plastik örtüler genleşme göstermeleri ve bitümle olan yapışma yeteneğinin yetersizliği nedeniyle koşullara bağlı olarak gerekli önlemlerin alınmasını gerektirmektedir. Kalınlığı 1 mm ile 2,5 mm arasında değişen polietilen esaslı plastik ürünler rulolar şeklinde üretilmektedir. Eni 5.00- 6.00 m arasında olan bu ruloların uzunlukları 80 m’den 200 m’ye kadar çıkabilmektedir.

Polivinilklorür (PVC) Esaslı Plastik Ürünler: PVC, vinil klorid esaslı termoplastik bir polimerdir. Plastifiyanların katılmasıyla yüksek esneklikte bir ürün haline getirilmektedirler. Sıradan PVC örtüler karasızdır, bu nedenle ısı etkisinde kolayca bozulurlar. Plastikleştirici etkisiyle ve özel formülü ile PVC malzeme elastomerik özellik kazanmakta ve dış hava koşullarına dayanıklılık göstermektedir. Böylece, sıcaklık karşısında çabuk yumuşayıp akıcı hale gelmezler. Rijit PVC’nin mekanik dayanımı polietilenden daha yüksektir. Polietilen ve poliizobitülen esaslı plastik ürünlere göre ısı dayanımları daha yüksektir, ancak ısı limitleri -20 ˚C ile +80 ˚C arasında yer almaktadır. Asitlere, alkalilere ve oksitlenmeye karşı kimyasal dayanıklılıkları çok yüksek olan PVC esaslı plastik ürünlerin kalınlıkları 0,5 mm ile 2 mm arasında değişmektedir. Genellikle 1 m eninde, 10- 25 m uzunluğunda rulolar halinde üretilmektedirler.

Poliizobitülen (PIB) Esaslı Plastik Ürünler: Örtünün ham maddesi olan poliizobitülen normal ve yüksek sıcaklıklarda oksijen, hava, su ve kimyasal maddelere dayanıklılık gösteren, ısı farklarına şekil değişikliği göstermeden dayanabilen bir maddedir. Poliizobitülen esaslı plastik ürünler, yüksek ısı karşısında en fazla % 1 oranında boyut değişikliği göstermektedir. Ayrıca poliizobitülen ürünler yumuşak olduğundan mekanik dayanımları da pek yüksek değildir. Uygulamadaki limitleri – 30 ˚C ile + 70 ˚C arasında olmakla birlikte, 180 ˚C’ ye kadar deformasyon göstermezler ve – 50 ˚C’ de sertleşirler. Rulolar halinde üretilen PIB esaslı plastik ürünlerin kalınlıkları 1 mm ile 2 mm arasında değişmektedir. Enleri 1 m olan bu ürünlerin boyları ise 10- 20 m arasında olmaktadır.

Sentetik Kauçuk/ Etilen Propilen Dien Terpolimer (EPDM) Esaslı Plastik Ürünler: EPDM, kauçuk esaslı, örtü halinde bulunan, elastomerik bir su yalıtım ürünüdür. Normalde siyah renkli olan EPDM ürünlerin piyasada beyaz renkte olanları da bulunmaktadır. En önemli özellikleri 800 m²’ ye kadar tek parça halinde üretilebilme olanakları olan EPDM esaslı plastik ürünler, daha büyük yüzeylerde birden fazla parça ile birbirlerine kaynaklanırlar. Darbeler karşısında büyük bir dayanım gösterirler ve aşırı ısı farklarından, yapı hareketlerinden etkilenmezler. Ozon ve yaşlanmaya karşı da iyi bir dayanım gösteren EPDM ürünler güneş ışınımından uzun süre etkilendiklerinde mekanik özelliklerinde bozulmalar görülmektedir. Su buharı ve gaz geçirgenliği düşüktür. Aşındırıcı kimyasallara, mineral asitlere ve bitkisel yağlara karşı dayanıklılığı da yüksektir. EPDM esaslı plastik ürünlerin kalınlıkları 1,15 mm ile 1,20 mm arasında değişiklik gösterirken, eni 1,70- 15,00 m arasındadır. Rulolar halinde üretilen bu ürünlerin boyları ise 15 m.den 60 m.ye kadar değişiklik göstermektedir. Plastik ürünler çatıya, serbest serme veya mekanik tespit yöntemi ile uygulanmaktadırlar. Polietilen ve polivinil klorür esaslı plastik ürünler çatıya mekanik tespit ile uygulanırken, poliizobitülen esaslı plastik ürünler sıcak asfalt ile de uygulanabilmektedir.
 
Özel Su Yalıtım Levhaları

Pişmiş toprak esaslı kiremit örtülü çatılarda, kiremit türü ne olursa olsun kullanılabilen özel kiremit altı su yalıtım levhalarıdır. Çatı kesitine suyun girişini engelleyen bu ürünler, istenildiğinde ısı yalıtımlı olarak da kullanılabilmektedir. Özel kiremit altı su yalıtım levhalarının altında bulunan hava boşlukları ile ısı yalıtım ürünlerinin üzerinde hava dolaşımı sağlanmakta ve bu şekilde yapı içinde oluşan buharın dışarı atılmasına yardımcı olunmaktadır. Öte yandan, kiremitler ile bu levhalar arasında oluşan hava akımı kiremitlerin çabuk kurumasına da olanak sağlamaktadır.

TS 12349 standardına uygun olarak üretilen özel kiremit altı su yalıtım levhalarının eni 102 cm, boyu ise alaturka kiremitler için 200 cm, diğer türdeki kiremitler için 182 cm’dir. Ağırlıkları 3,3- 3,6 kg/m² arasında değişen bu ürünlerin oluk yükseklikleri de alaturka kiremitler için 2,6 cm, diğer türdeki kiremitler için 2,4 cm’dir.

Özel kiremit altı su yalıtım levhalarının kullanıldığı çatılarda, kiremitler yalıtım levhalarının özel girintilerine takılarak döşenmektedir. Böylece kiremitlerin kayması önlendiği gibi üzerine basıldığında oynamaması ve kırılmaması da sağlanmış olmaktadır. Öte yandan, aralıklı tahtalar üzerine kaplanabilme özelliğine sahip olan özel kiremit altı su yalıtım levhaları, kaplama tahtası maliyetinden de % 70’in üzerinde tasarruf sağlamaktadır.

Özel kiremit altı su yalıtım levhaları ahşap taşıyıcı sistemli çatılara galvanizli, plastik rondelalı çivilerle tespit edilmektedir. Betonarme taşıyıcı sistemli çatılarda ise, geliştirilmiş olan özel çivilerle, hiç ahşap kullanmadan uygulama yapmak mümkündür. Matkapla açılan çivi deliğine sıkışacak şekilde tasarlanan beton çivileri, kaplamanın en sert rüzgârlara karşı dayanıklı olmasını sağlamaktadır. Isı yalıtım ürünleriyle birlikte tespiti için farklı boylarda ahşap ve beton çivileri de bulunmaktadır.

Buhar Kesiciler

Su buharı, atmosferde var olan, renksiz, kokusuz bir gaz olup, tüm yapı ürünleri için büyük bir tehlike unsuru oluşturmaktadır. Atmosferde iklimsel etkenler sonucu oluşan su buharı, yapı içinde ise, gerçekleştirilen etkinlikler sonucu ortaya çıkmakta ve hacmin kullanım amacına bağlı olarak her hacimde farklılıklar göstermektedir. Havadaki bileşenlerin her birinin oranı sabitken, su buharı miktarı havanın sıcaklığına ve bağıl nemine bağlı olarak değişiklikler göstermektedir. Kapalı bir hacimdeki su buharı; nemi meydana getiren kaynaklardan oluşan nem miktarına, iç hava sıcaklığına, dış hava nem miktarına, hava değişim sayısına ve kapalı hacme giren dış hava miktarına bağlıdır.

Su buharının hareketi, fizik kurallarına göre sıcak olan iç yüzeyden soğuk olan dış yüzeye doğru difüzyon yolu ile gerçekleşmektedir. Eğimli çatılarda sıcak ortamdan soğuk ortama doğru olan bu geçiş sırasında da, yoğuşma sıcaklığına ulaşan su buharı yoğunlaşarak suya dönüşmektedir.

Çatı kesitinde yoğuşma, ısı yalıtım ürününün içinde gerçekleşebileceği gibi, su yalıtım ürününün altında da gerçekleşebilmektedir. Yoğuşan suyun etkisiyle ıslanan çatı kesitinin ısı iletkenliği arttığı için daha fazla yoğuşma oluşmakta ve çatı ürünleri istenen iç konforu sağlayamaz duruma gelmektedir. Öte yandan, çatı ürünlerinin ıslanması, ürünlerin özelliklerine bağlı olarak ürünlerde korozyon, çürüme, bozulma gibi çeşitli hasarların oluşumuna neden olmaktadır. Sıcak dönemlerde, su buharlaşırken su geçirimsiz tabakayı zorlayarak, çatı örtü ürünü üzerinde delinme ve yırtılma oluşumuna yol açabilmektedir. Bu sorunların oluşmaması için ısı yalıtımı iç yüzeyinde ve kullanılan çatı ürünlerinin özelliklerine bağlı olarak buhar kesici bir ürünün kullanılması gereklidir. Buhar kesici, buharın belirli bir yerden ileri geçmesine engel olan, su buharı dayanım kat sayısı çok yüksek polimer veya bitüm/ kauçuk kopolimerinden meydana gelmiş bir ürün olarak ifade edilebilmektedir. Buhar kesicinin görevi, buharın ısı yalıtım ürünü içine girip ürünün içinde yoğuşarak, ürünün ıslanmasını ve ısı yalıtım değerinin düşmesini engellemektir.

Buhar kesici ürünün kullanılmasının önemi çatı sisteminin uzun dönem kullanımında kendini göstermektedir. Buhar kesiciler, çatı sistemlerinde yalnızca ısı yalıtımının döşeme ile su yalıtım ürünlerinin arasında olduğu durumlarda kullanılmaktadır. Nem oranının düşük olduğu yerlerde genellikle buhar kesici kullanımına gerek duyulmamaktadır.

Yapının işlevine göre, içerisinde yüksek oranda nem üreten mekânların bulunması durumunda çatı kesitinde kullanılacak uygun buhar kesici ürünün dikkatli seçilmesi ve uygulanması gereklidir. Buhar kesici ürünler, çatı kesitinin sıcak tarafında yer alacak şekilde uygulanmalıdır. Kışın ısıtılan mekânlarda, sıcak taraf, ısı yalıtımının iç tarafta kalan alt yüzüdür. Buhar kesicinin etkili olabilmesi için sürekli olması gerekmektedir. Yağmur olukları, süzgeç gibi çatı ürünlerinde süreklilik sağlanamadığı zaman buhar kesicinin etkisi kaybolmakta ve çatı sistemi içinde bozulmalar görülebilmektedir.

Buhar kesici olarak kullanılan değişik ürünler bulunmaktadır. Bu ürünlerin içinde en çok kullanılanları cam tülü taşıyıcılı veya polyester keçe taşıyıcılı bitüm esaslı ürünler, PVC, PE gibi plastik esaslı ürünler ve alüminyum gibi metal folyolardır. Özellikle bitümlü ürünlerin geçirimsizliğini artırmak üzere bu ürünler buhar geçirimsiz kabul edilen alüminyum ve bakır folyolarla takviye edilmektedir.
Sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için kişisel verileri koruma politikamız doğrultusunda çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi almak için Çerez Politikası metnini inceleyiniz.